Ders Maksatlı Cehri Zikr’den Men Edip Sadece Hâfi Zikr Tâlim Ettirmek Dalalet Ve Helaka Mı Sürüklenmektir?
Besmele, Hamdele Ve Salveleden Sonra…
Bir Şeyh Efendi’nin itirazı üzerine;
Denildi ki Adıyaman Menzil’deki Şeyh Efendi sohbetinde, üç defadan fazla sesli zikreden Nakşibendi Tarikatından düşer diye kayıt koyuyor, halbuki bu Nakşibendi tarikatına, daha fenası Kur’an ve Sünnete aykırıdır. Nakşibendiyye hâfi (gizli) zikri esas almasına karşın cehri zikri Kur’an ve Sünnetle sabit olması sebebiyle reddetmemiştir. Dolayısıyla üç defadan fazla sesli zikredenin Tarikatten düşeceğini söylemek Kur’an Ve Sünnete ayrıca Nakşibendi Uluları’nın beyanlarına aykırıdır.
Hatta mezkûr cemaatin bu tavrı bilinçli bir fitne çıkarma, tefrika üretme amaçlıdır.
Cevaplar:
1- Tarikat-ı Âliye-i Nâkşibendiyye’de cehri zikri yoldan ilk çıkaran Muhammed Bahauddin-i Şâh-ı Nâkşibend Hazretleri’dir. (d.718 h. / v.791 h.) Şâhımızdan sonra gelen Meşayıh’tan bazısı Nâkşibendiyye’nin yanı sıra Kâdiri yahut vesaire Turuk-i Âliye’den icazetli olmaları sebebiyle cehri zikri de müridlerine talim ettirmişlerdir.
Nakşibendiyye, Ahrariyye, Masûmiyye ve Mazhariyye’den sonra Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri’de (d.1192 h. / v.1242 h.) cehri zikri Şâh-ı Nakşibend Hazretleri’ne dayanarak yasak etmişlerdir. Daha sonra gelen Meşayıh’tan ise bazıları cehri zikri tekrar yollarına dahil etmişler bazıları ise dahil etmemiş Mevlâna Hâlid Hazretleri’ne mutabaat etmişlerdir.
Mevlâna Hâlid-i Bağdadi Hazretleri’nin Cehri Zikir İle İlgili Beyanı:
Tarîkat-ı Nakşıbendiyye´de zikr-i cehrî yoktur. Zîrâ, Nakşıbend Hazretleri yapmamışlar ve yapanları da men etmişlerdir.[1]
2- Üç defadan fazla ders / vird amacıyla sesli zikreden tarikatimizden düşer kaydını ilk koyan Adıyaman Menzil’deki Şeyh Efendi değildir. Bu kayıt, Menzildeki Şeyh Efendinin sisilesinde bulunan Gavs-ı Hizâni ünvanıyla meşhur es-Seyyid Sibğatullah el-Arvasi (d. h. 1245 / v. h. 1287) hazretleri tarafından koyulmuştur. Bu silsileyi takip eden Meşayıh ise Gavs-i Hizâni Hazretlerine mutabaat ederek bu edebi aynı şekilde devam ettirmişlerdir.
es-Seyyid Sibğatullah el-Arvasi Hazretleri’nin halifelerinden olan Abddurhman-ı Tâği Hazretleri’nin (d.1249 h. / v.1301 h.) bu edebi devam ettirmiş olması, Nakşibendiyye Târikatı’na intisab etmezden evvel bir Kadiriyye Târikatı mensubu olması, muarızımız açısından önemli gözükmektedir.
Abdurrahman et-Tâği Hazretleri Ve Zikr Adabı Hususunda Cehri Zikre Ait Görüşü:
Abdurrahman-ı Tâğî (k.s) hz.leri vird hususunda şöyle buyurdulur:
-Bu tarikat-i Aliye-i Nakşibendiye mensupları, cehrî olarak vird çekmezler. Kim vird maksadıyla kendisine verilen zikri yani Allah (C.C) veya Lâilâheillâllah kelime-i tayyibelerini sesli olarak dört sefer söylese tarikattan düşerler.[2]
Böylece bu görüşün Seyyid Muhammed Raşid Hazretleri’nde değil de Abdurrahman et-Taği Hazretleri’ne hatta O’nun da mürşidine mutabaat noktasında bu kavli bildirdiğini göz önüne alırsak Gavs-ı Hizani es-Seyyid Sibğatullah el-Arvasi Hazretleri’ne ait olduğu, ayrıca; buradaki men edişin cehri zikren tamamen reddetmek suretiyle değil de ders / vird maksadıyla men ediş olduğu iyice anlaşılmış oldu.
Aslına bakılırsa bunu vurgulamamızın en önemli sebebi, evvel ki Nâkşi büyüklerinden cehri zikir yaptıran ve bunu tavsiye edenlerden nakillerde bulunarak, mensup oldukları Nakşi kolunda cehri zikir yapılmamasını telkin eden zâtların bu görüşü sonradan ortaya çıkarmış olduklarının ima edilmesidir.
Bu edebin yola dahil edilmesine vesile olan olay ve Abdurrahman et-Tâği Hazretleri’nin bu meseleyi beyanı:
Gavs (k.s) hz.lerinin şeyhi Seyyid Tâhâ (k.s) hz.leri bir âdab kitabında bahsi geçen bu zikri yapmayı emretmişti. Fakat adı geçen kitapta sabah ve akşam namazlarından sonra ve tesbihattan önce söylenen on tehlilin sünnet olup olmadığı hususunda hiç bir kayıt yoktu. Bu sebebten Gavs (k.s) hz.leri kendileri bu tehlîl zikrini yapmazlardı.
Akşam namazını eda etmek için camiye gittikleri bir gün namazdan sonra cemaatın adı geçen zikri yapmadıklarını gördü, bunun sebebini sordukları zaman kendisine; “İmam bize zat-ı âlinizin yapmamamızı emrettiğinizi söyledi” dediler. Gavs (k.s) hz.leri bu cevaba çok celallendi ve şöyle buyurdular:
-Allah´ın gazabı benim adıma yalan söyleyenin üzerine olsun! Ben şeriatte yeri olan bir zikri nasıl yasaklarım. Benim çekmeyişime gelince, Şeyhimin bana bu zikri değil de buna benzer başka bir zikri bana vermesinden dolayıdır. Şeyhimin bu emrini göz ardı edemem. Zira onun emrinde bir hikmet ve fayda olduğuna kesinlikle inanıyorum.
Nakşibendî tarikatına bağlı büyüklerimizin yazdıkları kitapların çoğunda cehri zikir yasaklanmıştır. Bu âdab o kadar yayılmıştı, bütün sesli zikirlerden ve kıraatlardan kaçınır duruma gelmiştik.
Bunun üzerine Gavs (k.s) hz.leri bir gün şöyle buyurdular.
-Bütün cehrî zikirler ve kıraatler yasaklanmamıştır. Belki de sesli ve sessiz okunması bir şer´i delile dayanmayan zikir ve kıraalerin sesli okunması yasaklanmıştır. Cehri okunması şer’i bir delile dayananlar sesli okunabilir. Meselâ bayramlarda getirilen tekbirler, mevtaya verilen telkin ve benzeri gibi.” [3]
Böylece bu men edişin Gavs-ı Hizani Hazretleri’ne isnadı ve altı çizili bölümle birlikte bu âdabın o bölgede Nakşibendiler arasında ciddi bir biçimde yaygınlığı açıkça bildirilmiş oldu.
3- Müridi Ders Maksatlı Cehri Zikirden Men Etme İşi Kur’an Ve Sünnet’e Aykırı Mıdır?
a) Men Edilen Cehri Zikretmek Mi Yoksa Ders Maksatlı Cekri Zikir Mi?
Arada fark olduğu açıktır. Kur’an-ı Kerim’i kıraat etmek, Salevat-ı Şerife dersi yapmak, namazlardan sonraki tesbihat, bir takım aşikare okunan dualar, teşrik tekbirleri vb… Bunların her biri zikirdir, kıraattir,müridân bunlardan kesinlikle men edilmemiştir. Men edişin ”ders maksatlı cehri zikir” olduğu önceki nakillerimizde net olarak beyan edilmiştir.
b) Vehimle Hareketten Varılan Sonuç:
Biz cehri zikre karşı çıkan, bunun Kur’an ve Sünnetten delili olmadığını söyleyen Bid’at Ehli’ne karşı cehri zikrin Kur’an ve Sünnetten delillerini beyan ederken muarızımız bizi cehri zikri reddetmekle, cehri okuyuşları emir / tavsiye eden delillerle çarpışmakla itham ediyor. Ne büyük bir yanılgı.
Bu sınırlamanın Kur’an ve Sünnet’e aykırı olmaması için bu yasağı getirenler zaten kayıt koymuşlardır. Yukarıdaki nakilde de beyan edildiği üzere Gavs-ı Hizani Hazretleri şöyle buyurdular:
Bunun üzerine Gavs (k.s) hz.leri bir gün şöyle buyurdular.
-Bütün cehrî zikirler ve kıraatler yasaklanmamıştır. Belki de sesli ve sessiz okunması bir şer´i delile dayanmayan zikir ve kıraalerin sesli okunması yasaklanmıştır. Cehri okunması şer’i bir delile dayananlar sesli okunabilir. Meselâ bayramlarda getirilen tekbirler, mevtaya verilen telkin ve benzeri gibi.” [4]
4- Şeyh Efendi’nin Getirmiş Olduğu Nakil:
Şeyh Efendi Muhammed Semerkandi Hazretleri’nin cehri zikir talim ettirdiklerine dair delil getiriyorlar halbuki bunu reddeden zaten yoktur. Şâh-ı Nakşibend Hazretleri’nden sonra Meşayıh-ı Kiram’dan bunu yapanlar da olmuştur, terk edenler de olmuştur ama altını çizerek belirtmek gerekir ki Kur’an ve Sünnetle sabit olan cehri okuyuşlara kimse bir şey dememiştir.
5- Üç Defadan Fazla Cehri Zikreden Kişin,n Neden Tevbe Eedip Yeniden Tarikat Alması / Bey’at Etmesi İcap Eder?
Bir sâlikin müntesibi bulunduğu târikat-ı âliyeden çıkmasına sebebiyet verecek işleri tayin eden kişi o sâlikin bağlı bulunduğu Şeyh Efendi’dir, o yolun sahibidir. Burada Şeyh Efendi’nin uygulaması izâfidir. Bu kimseyi alakadar etmez tâ ki bu noktada belirtilen husus Kur’an ve Sünnet çizigisine aykırı bir noktaya erişinceye kadar.
Şeyh Efendi demişse ki bizim yolumuza giren sâlik hâfi ders yapacak, ders amacıyla üç defadan fazla cehri zikretmeyecek, biz onu böyle yaparsa tarikatten çıkmış sayarız, o halde bu müridi bu edebe uyacak ve çizginin dışına çıkmayacak.
Bu çizginin dışına çıkacak olursa Şeyh’e itaatsizlik ettiğinden ötürü tevbe edecek ve Şeyhin’den tekarar tarikat alacaktır.
Hülasa; üç kereden fazla ders maksadıyla cehri zikredenin tevbe etmesi cehri zikrettiğinden ötürü günaha girmiş olmasından değil Şeyhi’ne itaatsizlik etmesinden ötürüdür.
Nakşibendi Târikatı’na giriş tevbe ile olur, tevbe ve gusül olmadan Târikat-ı Âliye’ye ister ilk kez giren için olsun ister tarikatten çıkıp ya da kovulup tekrar giren için olsun bu durum değişmez.[5]
Bunu yargılamak başka bir Şeyh Efendi’nin vazifesi de değildir. Meseleleri tam anlamadan dinlemeden insanları töhmet altında bırakma, insanları bağlı bulunduğu tarikatten nasiplenemeyeceklerini söyleme, insanların dalalet ve sapıklığa düştüğünü hatta helak olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını hatta bilinçli olarak fitne çıkarma faaliyeti içerisinde yer aldıklarını iddia etme vazifesi kimseye düşmemiştir.
Biz beklerdik ki Şeyh Efendi bu yazıyı kaleme almadan evvel bir kaç müridin söyleminden hareket etmek yerine meselenin aslını araştırsın…
Dipnotlar:
[1] Risâle-i Hâlidiyye / Âdabı-ı Sâire Ba’bı.
[2] İşâretler / es-Seydâ-i Abdurrahman et-Tâği / Zikir Ve Vird Adabı Bahsi.
[3] İşâretler / es-Seydâ-i Abdurrahman et-Tâği / Abdurrahman-ı Tâği’nin Mübarek Sohbetleri Bahsi.
[4] a.g.e. a.y.
[5] Adâb-ı Fethullah / eş-Şeyh Fethullah Verkânisi
Y.K.
Değirmendere
26.01.2011
19 Yorumlar
esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü
bu yaptığınız itirazlarla malesef sizde seyda hazretleri m ihsan el kadiri ks nin adını ve kitabını kullanarak büyük bir hata yapıyorsunuz seyda hazretleri mihsan el kadiri ks nin kitabında kesinlikle delil olarak ileri sürdüklerinizin hiçbiri geçmemektedir seyda hazretleri cehri zikir yapan nakşi tarikatından çıkmaz buyurması ise tamamen kendisiiçindir çünkü seyda m ihsan ks de hem kadirilik hemde nakşilik icazesi var haliyle bu açıklamayı yapmak mecburiyetindedir ancak şunu bilinki seyda kesilikle hiçbir cemaatin adını işaret yoluyla dahi kitabında zikretmemiştir yayınladığınız yazıda şu ibareler seyda m ihsan el kadiri ks ye ait deyil başkaları tarafından iftiradır lütfen kitabı temin edin okuyun sizde hata yaptığınızı anlıycaksınız(derviş ali)
lütfen bu hatanızı düzeltiniz
vesselam
Bazı nakşibendi mensublarının yazdıkları adap kitaplarında sesli zikir yapanların nakşi tarikatından çıktığı ve tevbe etmeleri garektiği yazmakta bukişilere söyleyeceğim şudur böyle olur olmaz sözler sarfederken sizin niyetiniz ne? yoksa sizin niyetiniz nakşibendiliği islamdan ayrı bir din mi yapmak? yada size mensub olanlar sesli zikir yaptıklarında sizi bırakıp gitmelerinden mi korkuyorsunuz ?
Allah ve resulünün emrine uyarak sesli zikir yapan nakşibendi kardeşim günahmı işlemişki tevbe etsin Yoksa yüksek sesle zikir yapan Nakşibendî tarikatından çıkar diyenler Allah cc ve resulullahın sav emirlerini kabul etmiyorlarmı?Kardeşlerim bazı nakşibendilerin hatme kitabı isimli kitapcıklarına dikkat edin bunların yazdıkları ayet ve hadislere zıttır ve müslümanların arasına bırakılan bilinçli fitneden başka nedirki?
BU YAZILARIN HİÇBİRİSİ SEYDA HAZRETLERİ M İHSAN EL KADİRİ KS YE AİT DEYİLDİR ONA ATILAN BİR İFTİRADIR ONUN YAZDIĞI Şemsu’t Tarik Gavs-ul Âzam Abdulkadir Geylani Hayatı Ve Asrımızdaki Tasavvufi Sorulara Cevaplar İSİMLİ KİTAPTA BU SÖYLENENLERİN HİÇBİRİSİ YOK ONA İFTİRA ATANLAR KADAR SİZLERDE MESULSÜNÜZ KUL HAKKINA GEÇTİNİZ BUNUN HESABINI ALLAH KATINDA VEREMEZSİNİZ
Derviş Ali rumuzlu kardeşimizin itirazları üzerine mezkûr Şeyh Efendinin ismi silinmiştir.
Ders Maksatlı cehri zikirden müridanı men etmenin sebepleri, bu men edişin tarihi süreci, bu durumun şer’i delillerden herhangi birisiyle çelişmediği hususu ve bilhassa ders maksadıyla cehri zikir yapanların neden tevbe edip tekrar tarikat almaları gerektiğine dair yeterli izahı yazıda bulabilmek mümkündür.
Önce yazıyı baştan sona okuyunuz. Bir zihin ya da okuduğunu anlayamama gibi bir problem yok ise yazıdan böyle lüzumsuz yorumlar çıkarılması oldukça güç gibi görünüyor.
Orada açıkça; Kur’an ve Sünnetle bilhassa meşhur sünnetle sabit olan cehri okunacak dûa ve zikirlerden herhangi birisinin men edilmediği açıkça bildiriliyor. Silsiledeki büyüklerimiz bunu iyice vurguluyorlar.
Hadi yazıyı okumuyorsunuz bari kırmızı renk ve altı çizili olarak belirtilen bölümleri okuyun.
Konu ile ilgili izahı en iyi bu yazıda buldum diyebilirm. Lakin tam anlamak için soruyorum. Kişi seyhinden habersiz yani seyhinden ders olarak almadığı bi zikri, yalnızken dahi sesli olarak cekemez mi? Bunda ne gibi bi edebe aykırılık olabilir, ders değil öyle, sesli kendi kendine. Anlamak için soruyorum. Teşekkürler.
Kitaplarda geçen, kendisine ders olarak verilmiş olan virdi sesli biçimde (üçten fazla, en az dört kez) söylemek olarak geçiyor. Ama gördüğüm kadarıyla bazı vekiller bunu tam bilmediklerinden her çeşit zikre hamlediyorlar. Doğrusu; Mürşid Lafzâ-i Celâl vermiş ise, bunu ders olarak çekmek için oturulduğunda üçten fazla, en az dört kez söylemenin tarîkatten düşmeye sebep olacağını söylemek, bunu böylece kayıtlamak, böylece sınırlandırmaktır. İlgili kitaplardan yapmış olduğumuz okumaların ve büyüklerle istişarelerimzin sonucunda elde etmiş olduğumuz malumat da bundan ibarettir.
http://www.youtube.com/watch?v=-VlI89OU3J4
http://www.youtube.com/attribution_link?a=64mUYYyfDqo&u=%2Fwatch%3Fv%3DsCFjqIQNwjg%26feature%3Dshare
http://www.youtube.com/attribution_link?a=3klYkrZIlos&u=%2Fwatch%3Fv%3Dkxp2XxILtIQ%26feature%3Dshare
http://www.youtube.com/attribution_link?a=wKVrYd71fbY&u=%2Fwatch%3Fv%3DzTT0x1VInTk%26feature%3Dshare
Bu arkadaşlar hala yanlış anlayıp yanlış reddiyeler yayınlamaya devam ediyorlar bence yazıyı büyük ve kalın puntolarla tekrar tekrar okumalılar. Daha okuduklarını anlamaktan uzaklar maalesef.
http://www.youtube.com/watch?v=zTT0x1VInTk
BAHSETTİĞİNİZ KİTABIN 7 SOHBETİNDEN BİR BÖLÜMDE ŞÖYLE DER:AŞİKAR OLAN KADİRİ ZİKİRLERİNDEN İNSANIN ZARAR GÖRMEMESİ İÇİN NEFSİN VÜCUD BULMAMASI İÇİN ÇOK SADIK OLMASI ÇOK MÜSTAKİM VE ÇOK AKILLI OLMASI LAZIM GELİR.ŞAYET NEFİS VÜCUDA GELİRSE ARTIK YAPMIŞ OLDUĞU ZİKİRLER BOŞA GİDER .CEHRİ YAPILAN ZİKİR DAHA ÇOK TEHLİKE ARZ ETTİĞİ İÇİN BU BENZETME KULLANILMIŞTIR ANCAK GİZLİ YAPILAN ZİKİRDE NEFSİN VÜCUT BULMASI ADETA İMKKANSIZDIR. GİZLİ YAPILAN ZİKİRDEN MELEKLERİN DAHİ HABERİ OLMAZ SADECE MEVLA BİLİR ONU . BU SOHBETİN BİR BÖLÜMÜNÜ ALMIŞ VE KAFANIZA GÖRE YORUMLUYORSUNUZ NEDEN BUNLARDAN DA BAHS ETMİYORSUNUZ SİZDE MEDYADAN MI ÖRNEK ALIYORSUNUZ BİR ŞEY ANLATILIYORSA DETAYLI ANLATILIR SİZİN GİBİ BELLİ BİR BÖLÜM ALINIP İŞİNE GELİR GİBİ YORUM YAPIP İNSANLARI YANLIŞ DÜŞÜNCELERE SEVK ETMEK OLMAZ TASAVVUF EHLİNEDE YAKIŞMAZ ORTADA BU KADAR FİTNE KÜFÜR ŞİRK EHLİ DURURKEN ELLAH DOSTLARININ SÖZLERİNİ VE KİTAPLARINI ELEŞTİRMEYİ BIRAKIP ONLARLA UĞRAŞIN MÜSLÜMANLAR BİRBİRİNE DESTEK OLMALI VE KKÜFÜR EHLİNİ TEBLİĞ ETMELİDİR BAHSETTİĞİNİZ ZAT O ZAMANIN GAVSI VE BÜYÜK BİR ELLAH DOSTUDUR YILLAR EVVEL HAKKIN RAHMETİNE KAVUŞMUŞTUR ARTIK ONLARLA UĞRAŞACAĞINIZA BİRAZ DA ETRAFTA DÖNEN YAŞANAN FİTNE ÇIKARAN KÜFÜR EHLİ OLAN İNSANLARLA UĞRAŞIN BU KADAR KÖR OLMAYIN
https://www.youtube.com/watch?v=ZuNiqpGbh2M
Selamün Aleyküm,
Ben yeni tevbe aldim adaplari da yapmadım tevbe aldığım zaman eve dönerken yolda 4 kere Allah dedim tarikatten çıktım mı acaba ben?
ve aleykumusselam… lütfen bekleyiniz… kontrolünüz gerçekleştiriliyor 😉
Selamün aleyküm kardeşim bir sorum var cehri ders olarak yaparsa düşer deniyor evet hatme kitaplarında da ben gördüm! Peki bir sofiye gel kadirilerin zikri var gidelim deyince ben tarikattan düşerim diyor! Bu ekserisinin cemaatini ve seyhini tanımadıgından mıdır yoksa aslolan şeyhin muridini baska mesreplerle münasebet kurmasını engellemek mi?Kadiri zikri halka açık bir zikirdir ders olarak değil zaten tebliğ yollarından biridir ve sünnette olan zikirler söylenir vird dersi değildir peki bu kardeşlerimiz yine de giremez mi?
İştirak etmekte bir sakınca yoktur. Tavsiye edilen; onların zikri esnasında oturup râbıta yapmasıdır. Eğer şeyhin, mürîdânının başka tarîkat ya da kolların meclislerine gitmemesi yönünde bir hassasiyeti var ise mürîdâna düşen, Şeyhinin hassasiyetlerini gözetmektir.
Uğraştığınız işlere bak..Tasavvuf yolu baştan sona zikir yoludur..Allah’ın zikrini engelleyenden daha zalim kimdir ayetinden korkmak gerek..
Cehri zikir 3 kez yapan tarikattan düşer genel bir kaide olamaz..
Bu kişiye özel olabilir..Tüm muridana baglayamaz..
Belki riyaya düşecek diye mürşid bunu muridden isteyebilir..
Hatta bazı virdlerini degistirebilir böylede olması normal zaten mürşide bağlanmak böyledir…
Fakat cehri zikiri hiç bir murid yapamaz denemez diyemez..Bu durum Kur’an’a sünnete zıt olur..Burda ya uydurma var yada fitne..
Ezan cehri
3 vakit namaz cemaat cehri
Tekbirler cehri..
Hatta namazda kılınan sessiz okuyuslarda dahi fıkıh kitaplarında kendin duyacagin kadar okumalısın içinden okumakla kıraat ve namaz olmuyor..
Kardeşlerim gizli ve açık Allah’ı zikredin emrine uyun kurtulun..
İkisinide yapın..Allah bize öyle yaptırıyor..
5 vakit namazın 3 cehri 2 si sessiz..
Allah kullarının riyaya düşüp düşmecegini bilmiyor mu??
Yorum Ekleyin