Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem doğumundan itibaren akrabaları tarafından pek sevilmiş ve muhafaza edilmiştir. Bi’setten sonra Ebû Tâlib kendisini himaye etmiş, onun vefatından sonra diğer iki amcasından biri olan Abduluzza’nın himayesine girmişse de bu durum uzun sürmemiştir. Abduluzza’nın, Rasûlüllâh sallallahu aleyhi ve sellemin doğumundan duyduğu sevinçle cariyesini azat ettiği ve bu vesileyle pazartesi günleri azabının hafifletildiği kaydedilir. Abduluzza, oğullarının ileride iman-küfür savaşına bağlı olarak noktalanacak evliliklerini kurarken Rasûlüllâh sallallahu aleyhi ve sellemin iki kızını almak suretiyle efdalü’l-âlemîn ile dünürlük onuruna da erişmiştir. Amca Abduluzza, Ebû Utbe şeklinde künyelenmiş olmakla beraber, ilk dönem hadis ve siyer kaynaklarının ittifakla kaydettiğine göre, Ebû Leheb olarak da anılmıştır. Nitekim Abduluzza’nın Ebû Leheb olduğunu İsrafil Balcı da çeşitli kitaplarında yazmıştır.[1]
İsrafil Balcı Ne Anlatıyor?
İsrafil Balcı, eldeki mevcut verilere ve kendisi de yıllar önce aynı şeyi yazmış olmasına rağmen, son bir-iki yıldır muhtelif oturumlarda, Abduluzza’nın Ebû Leheb olarak anılmadığı ve bu sebeple Kur’ân-ı Kerîm’de lânetlenen kimse olup olmadığı hususunda bir netlik bulunmadığından hareketle, lânetlenecek kadar kötü biri olmadığı iddiasıyla ortaya çıkmıştır.[2]
İsrafil Balcı, Ebû Leheb’i tezkiyeye giriştiği konuşmalarından birinde her ne kadar Belâzûrî’ye atıf yapmış olsa da Ensâb’a bakıldığında tam olarak okuma yapmadığı intibaı uyanmaktadır. Zira Belâzûrî, Rasûlüllâh’ı çocukluktan itibaren sevmeyeceğine dair çıkışı, bi’set ile beraber Rasûlüllâh’ın tebliğine karşı duruşu hatta Uzza putunun muhafazasını üzerine alışı ve Uzza’nın yanı sıra Lât üzerine yeminleri, kötü komşuluğu, oğlunu doldurup Rasûlüllâh’a gönderişi, Rasûlüllâh’ı himayesiz bırakıp Taif’e gitmek zorunluluğuna sürüklemek suretiyle o seferde yaşanan zulme sebebiyet vermesi gibi kötülükleri, kısa sayılabilecek bir pasajda sıralayıvermiştir.[3]
İsrafil Balcı, Abduluzza’nın Ebû Leheb olmadığı yönündeki iddiasını, Tebbet Sûresi’nin tebliğinin ardından Ebû Leheb’in karısı Ümmü Cemil’in, Ebû Bekr radıyallahu anha, “Arkadaşın beni hicvediyor” diye çıkıştığını, onun ise, “O şiir bilmez, öyle bir şey söylemedi” şeklinde cevap verdiğini kaydeden rivayetle[4] temellendiriyor. Sûrenin esbab-ı nüzûlüne dair vârid olan diğer rivayetleri tamamen bir kenara bırakıp mezkûr rivayeti esas alan ve metot olarak rivayetleri Kur’ân-ı Kerîm’in hakemliğinde anlamak gerektiğini savunan İsrafil Balcı’ya bu konuda yöntemini neden işletmediğini ve Kur’ân-ı Kerîm’in hitabının şiir, Rasûlüllâh sallallahu aleyhi ve sellemin ise şair olmadığına dair ilâhî ikazı[5] dikkate almamasının sebebini sormak gerekir. Bilhassa Duhâ Sûresinin sebeb-i nüzûlüne dair kaydedilen rivayetlerden birinde Rasûlüllah sallallahu aleyhi ve sellemin Ümmül Cemil ile mükâlemesinde, “Seni Allah Teâlâ hicvetti” diye cevap verdiği bilgisi de bu izahı doğrular niteliktedir.[6] Ayrıca, İsrafil Balcı’nın iddiasını bina ettiği rivayette yer alan, Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin manevî bir perde ile Ümmü Cemil’den korunduğu bilgisini kabul edip etmediği de sorguya değer bir husustur.
Kara Propaganda ve Etki Yetmez mi?
İsrafil Balcı’nın; daha evvel müsteşrikler tarafından da gündeme getirilmediği görülen,[7] Abduluzza’nın Ebû Leheb olmadığına dair iddiasının hareket noktalarından bir diğeri de onun Rasûlüllâh sallallahu aleyhi ve selleme düşmanlıkta lâneti mucib kılacak derecede ileri gitmediği düşüncesidir.
Kâfirler ve özellikle mürtedlerle hatta ehl-i bid‘atla ilgili hükümlerde “propaganda”nın belirleyici olduğu hatta asr-ı sâadette bu sebeple bazı şair ve etkili simaların ortadan kaldırıldığı bilinen bir husustur. Zaten Ebû Leheb’i lânetlik eden de her fırsatta körüklediği propagandasıdır. O, ümmet içerisindeki firavunlardan sayılmış, azılı düşmanlığı sebebiyle lânete müstahak olmuştur. Dinî liderlik statüsü, geniş bir çevreye etki tesiri, Kâbe’nin temizliği karşısında büyük bir engel teşkil etmesi gibi hususlar bir araya getirildiğinde ciddi bir güce sahip olduğu ortaya çıkmaktadır. Karısı da aynı yolda desteği sebebiyle lânete düçar olmuştur.
Lânetli Olarak Ölmedi mi?
İsrafil Balcı, Abduluzza’nın Ebû Leheb olmayabileceği iddiasını öne sürerken, lânetli şekilde ölmediğine yönelik bir söylem de geliştirmektedir. Lânetlenmiş olmanın dünyada elim bir âkıbete sebep olacağı kabulünü nereden edindiği sorusu bir yana, oğulların cesede yaklaşmasına engel olan bulaşıcı hastalığı kötü bir hâl olarak görmemesi ciddi bir anlayış sorununun işaretidir. Kendisi acaba benzer bir sona razı mıdır?
Sözde Ezber bozmak için yola çıkmış fazlasıyla cüretkâr biri, gelen eleştirileri büyük bir olgunlukla karşılamalı ve meramını anlatma noktasında değersiz ironiler yerine anlayışla hareket etmeli değil midir?
Bir kimseye zillet olarak ve Allah Teâlâ indinde yerini görmek için Ebû Leheb’i tezkiyeye girişmek yeterse de Tebbet Sûresi’nin Ebû Leheb ile ilgili hitabının bizler için büyük uyarılar ihtiva ettiği açıktır. Allah Teâlâ’nın nurunu söndürmek isteyen ve bu yolda propagandadan geri kalmayan azılı düşmanların tümünün Ebû Leheb prototipinden farksız olduğu yadsınamaz bir hakikattir.
Dipnotlar
[1] İsrafil Balcı, Peygamberlik Öncesi Hz. Muhammed, Ankara Okulu, 2014, s. 64, 103-104 vd. İsrafil Balcı bu kitabında, Ebû Leheb’in Rasûlüllâh sallallahu aleyi ve selleme düşmanlığını da önemle vurgulamaktadır. Benzer vurgular, Vahyin Gölgesinde adlı seri kitaplarda da yer almaktadır.
[2] İsrafil Balcı, Siyer 7: Ebu Leheb Kimdir? Bilinenlerden Çok Farklı Bir Portre, https://www.youtube.com/watch?v=SfSfl6R8ugE (e.t. 8 Kasım 2022)
[3] Belâzûrî, Ensâb, YEK, 1/155, 166-167.
[4] Tefsîru İbn Kesîr, Riyad, 2. Baskı, 1999, 8/516-517.
[5] Bkz. Yâsîn Sûresi, 69.
[6] Hâkim, el-Müstedrek, thk., Mustafa Abülkâdir Attâ, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, 1990, 3/573-574, No. 1083/3945.
[7] Ne Leone Caetani’nin başında bulunduğu sekreterya ne de The Encyclopaedia of Islam’da “Ebû Leheb” maddesinin yazarı Jacob Barth böyle bir şey ortaya atmıştır. Netice olarak İsrafil Balcı, orijinal bir saçmalıkla kamuoyunun karşısına çıkmıştır.
Yorum Yazın
Yorum Ekleyin