Tarihî ve mimarî özellikleri kadar ilim merkezi hususiyetiyle de dikkat çeken Mihrimah Sultan Camii’nde geçmişten günümüze taşınagelen ilmî tedrisat geleneği, Uzman İmam Hatip İbrahim Hakkı Bilgin Hoca Efendi’nin ders halkaları vesilesiyle aynı hassasiyetle sürdürülüyor.
Reîsülkurrâ Gönenli Mehmed Efendi’nin (v. 1991) Kur’ân muallimliğinde bulunduğu, -kısa bir süreliğine de olsa- Abdurrahman Gürses Hoca Efendi’nin (v. 1999) imamlık vazifesini deruhte ettiği Mihrimah Sultan Camii, Cumhuriyet devri sonrası Abdullah Hulusi Güzelyazıcı Hoca Efendi’nin (v. 1983) müderrisliğinde yeniden elde ettiği yüksek ilim merkezi seviyesi kazanımını, yıllarca süren restorasyon sürecini hariç tutarsak 2016 senesine kadar Şeyhülkurrâ Ali Şahin Hoca Efendi’nin riyasetinde güzide kurrâ hafızların yetiştiği bir Dârulkurrâ olarak muhafaza etti.
Beyazıt Camii’ne imam hatip olarak tayin edilmeden önce İsmail Biçer Hoca Efendi’nin de bir dönem müezzinlik yaptığı bu tarihî camide ilmî gelenek, 2018 senesinden itibaren İbrahim Hakkı Bilgin Hoca Efendi’nin rahle-i tedrîsinde ayakta tutulmaktadır. Caminin medresesinde tâlim, tecvîd, mehâric-i hurûf-sıfât-ı hurûf, aşere, takrib ve tayyibe eğitimlerinin yanı sıra klâsik medrese dersleri de ilgili metinler üzerinden okutulmaktadır.
İbrahim Hakkı Bilgin Hoca Efendi; Son devir ulemanın büyüklerinden ve Nakşibendî-Hâlidî meşayıhından Hacı Salih Efendi Hazretlerinin (v. 1991) torunu, Alvarlı Efe Hazretlerinin (v. 1956) vekillerinden olmakla beraber Hacı Hasan Rahmi (Yavuz) Hoca Efendi’nin (v. 1982) icâzet verdiği ilk talebesi olan Hacı İsmail Fakirullah Bilgin Hazretlerinin (v. 2019) oğludur. İlmî hüviyeti kadar tevazuu ile de dikkat çeken hoca efendi İslâmî ilimleri, hâfızlığını ikmal ettiği muhterem babasından tahsil eden ve aynı zamanda kurrâ hâfız olan hoca efendinin kırâat icâzeti, Dülgerzâde Kırâat Eğitim Merkezi Şeyhülkurrâsı, merhûm İsmail Hakkı Bayrı Hoca Efendi’nin (v. 1972) hizmetkârı Mikdat Temiztürk Hoca Efendi’dendir (v. 2021).
Yetimlere ve Sığınmacılara Yurt
Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii’nin ilim merkezi olma özelliğinin yanı sıra tarihte tebarüz ettiği hususiyetlerinden biri de yetimlere, düşkünlere ve sığınmacılara yurt olmasıdır. Nitekim bu vasfını bugün de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Suriyeli yetimler için geliştirdiği yurt projesinde de göstermiştir. İdlib’de inşa edilen yetimhanelerin giderlerinin karşılanması için düzenlenen yardım kampanyasında İstanbul’da en büyük destek İbrahim Hakkı Bilgin Hoca Efendi’nin özel çalışmaları vesilesiyle Mihrimah Sultan Camii cemaati tarafından sağlanmıştır. Bu vesileyle hoca efendi geçtiğimiz haftalarda İdlib’e giderek yetimhanelerin açılışında davetli olarak bizzat hazır bulunmuştur.
Aşikâre Kılınan Namazlar İmam Hamza Kırâati Hatim Tertibiyle
Hatimle teravih namazlarıyla ve özellikle farklı kırâat geleneğiyle âdeta özdeşleşmiş olan Mihrimah Sultan Camii, 2011’deki açılışta yaptığı konuşmadan da anlaşıldığına göre Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da teravih namazları için uğradığı bir durak olma özelliğini taşıyor. İki senedir Kovid-19 pandemisi sebebiyle teravih namazları kılınamadığından sekteye uğrayan gelenek nasipse önümüzdeki Ramazan-ı şerîf ayında İmam Hamza (v. h.156) kırâatinin Halef ibni Hişâm (v. h.229) rivayetine göre kılınarak tekrar başlayacak ve inşallah kesintisiz devam edecek.
Önümüzdeki Ramazân-ı şerîfe kadar bu uygulama her hafta Salı, Perşembe ve Pazar günleri aşikâre okunan sabah, akşam ve yatsı namazlarında hatim tertibi üzere devam ediyor. Güncel durumda el-Mâide Sûresi’nin ayet-i kerimeleri okunmuş durumda.
İmam Hamza rahimehullâh ve Kırâatinin Özellikleri
Kûfe kırâat imamlarından olup kırâtinin bir dönem Mağrib’de de yaygınlaştığı ifade edilen İmam Hamza rahimehullâhın hadiste üstün bir râvî ve fıkıhta İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe rahimehullâhın, “Kur’ân ve ferâizde bizi geçtin!” takdirinin yanı sıra Süfyân es-Sevrî rahimehullâh gibi büyük ulemanın methine mazhar olduğu kaydedilir. Zühdü ve takvası konusunda herkesin ittifak ettiği İmam Hamza ibni Habîb rahimehullâh, kırâat ilmini Humrân ibni A‘yen ve Muhammed ibni Abdirrahmân ibni Ebî Leylâ rahimehumellahdan almıştır. Kırâati, râvîleri Halef ibni Hişâm ve Hallâd ibni Hâlid rahimehumellah vasıtasıyla aktarılmış olan İmam Hamza rahimehullâhın talebeleri arasında kırâat-i seb‘a imamlarından Ali ibni Hamza el-Kisâî rahimehullâh da bulunur.
Kırâatinin Özellikleri
- ‘عليهم، إليهم، لديهم’ deki zamirlerin ‘ه’ları zamme ile okunur.
- ‘أنى، نصارى، موسى’ gibi kelimelerde -bunlardan sonra sâkin bir harf bulunmaması durumunda- imâle yapılır.
- Sâkin bir harften sonra hemze geldiğinde burada vakfedilmemek şartıyla hemzeden önce sekte uygulanır: واليوم الـ / آخر، من / آمن.
- ‘صراط’ kelimesi bulunduğu her yerde Halef’in rivayetinde işmâm ile okunur (buradaki işmâm, ‘ص’ harfinin isti‘lâ sıfatı korunmak şartıyla ‘ز’ye karıştırılarak okunmasıdır).
Kur’ân Sevdalıları İçin Büyük Fırsat!
El-Ezher ve dünyanın ender mescidlerinde görülebilen bu tatbikat Kur’ân sevdalıları için bir fırsat niteliğindedir. Hocalarından aldıkları ilimleri sonraki nesillere aktarma iştiyakını hiç kaybetmeyen ve ilim yolunda hizmeti düstur edinen tüm hocalarımıza yüksek muvaffakiyetler niyâz ediyoruz.
Örnek Kayıt
Yorum Yazın
Yorum Ekleyin