Aslen Dağıstanlı, Kumuklardan bir aileye mensuptur. Babası Muzaffer Özdağ, 27 Mayıs 1960 darbesini gerçekleştiren askerî komitenin Yüzbaşı rütbeli üyelerindendir. Milli Birlik Komitesinde divan üyeliği ve sözcülük görevlerini üstlenmiştir. Kısa süre içerisinde seçim yapılıp demokrasiye tekrar dönülmesi konusunda ısrarcı olan darbecilere karşı, hükûmetin zaten icrayı aksatmasından dolayı darbenin zarurî olduğu, idarenin siyasete devredilmeden bazı acil düzenlemeleri yapmak gerektiği fikrindeki 14’ler grubu içerisinde yer aldığından, Tokyo Büyükelçiliği Nezdinde Hükümet Müşaviri sıfatıyla memleketten uzaklaştırıldı.
Babasının zalim bir cuntacı olduğu, Menderes ve beraberindekilerin idamına sebep olduğu iddiaları asılsız olmakla birlikte, baba Özdağ’ın idama karşı olduğu ve yazdığı mektuplarda bunu ifade ettiği bilinen bir husustur.
Babasının görevi sırasında Tokyo’da dünyaya gelen Ümit Özdağ’ın bu durumu, “Japonyalı Başkan” şeklinde bazen espri bazen yergiyle anılmasına sebep olmaktadır.
Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi’nden mezun olan Özdağ, akademik kariyerini ağırlıklı olarak İnönü ve Menderes dönemleri üzerinde sürdürdü. Kurduğu kısa adı ASAM olan Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde ve kurucuları arasında yer aldığı, hâlâ üyesi olduğu 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsünün çalışmaları kapsamında faaliyetlerde bulunduktan sonra, MHP’ye katıldı. Partide hızlı bir yükselişle, kısa süre içerisinde alternatif Genel Başkan kıvamına geldi ve aday oldu. MHP tarafından, kendisinin karanlık bazı çevrelerle irtibatının bulunduğu iddiasını içeren sert bir açıklamayla[1] ihraç edildi. 2015’te MHP’ye tekrar döndükten bir yıl sonra tekrar ihraç edildi.
MHP’de barınamayan Özdağ, İyi Parti’nin kuruluş sürecinde etkin bir rol oynadı; lâkin ülkücü kimliğe sahip isimlerin milletvekili listelerinin dahî dışında bırakılmasına kadar belirginleşen merkezî yönetimden uzaklaştırılma siyasetinden rahatsızlığı sebebiyle istifa etti. Başlattığı Ayyıldız Hareketi, Zafer Partisi (Ağustos 2021) olarak siyasî yelpazenin sağında yerini aldı.
Mülteci Siyaseti
Bolu Büyükşehir Belediye Başkanı’nın mültecilere karşı tavrının etkisini müteakiben kendisi de bu noktada çıkışlarda bulundu. Attığı tweetler ve TV programlarında beyanatları İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile arasında gerilime yol açtı ve bu gerginlik Soylu’nun, “Soros çocuğu, operasyon çocuğu, istihbarat elemanı” sözlerine (5 Mayıs 2022) karşılık, Özdağ’ın -engellenen- İçişleri Bakanlığı’nın kapısına dayanma girişimiyle (6 Mayıs 2022) zirveye taşındı.
Mültecilerin ülkeye giriş kapısı olan Hatay’a gitme isteğinin valilik kararıyla engellenmesi ve kararın kaldırılmasından sonra (26-27 Haziran 2022) yaşananlar, çeşitli esnaf ve bölge ziyaretlerinde şahit olunan polemikler ve TV programlarında çıkan tartışmalar kendisini ümidini taşıdığı popülariteye ulaştırdı.
Ümit Özdağ Irkçı mı?
Bu soruyu kendisi şöyle cevapladı: “Eğer kendinizi bir üstün ırkın mensubu olarak görüyor ve ülkenize gelenleri de aşağı bir ırk üyesi olarak görüyorsanız ırkçılığı temsil ediyorsunuz demektir.”
“Ama ülkenize gelenlerin hayat tarzlarınızı , ekonominizi , demografinizi değiştirdiğini ve bunu sizin ülkenizin insanınızın refahını can güvenliğini ve çocuklarınızın geleceğinin tehlikeye attığını, sizin ülkenizi iç savaşa sürükleyecek bir süreci tetiklediğini görüyor ve bunu siyaseten anlatıyorsanız o zaman siz vatanseversiniz demektir.” [2]
Irkçı Siyasetin Türkiye Temsilcisi mi?
Evvelki asırda imparatorlukların yıkılıp ulusal devletlerin kurulduğu düzenin ardından, gelecek asırda ulus devletlerin yok olup yeniden blokların sahne alacağı bir asra yürüyor gibiyiz. Avrupa’da ve dünyanın muhtelif coğrafyalarında yükselen bir ırkçılık, revaç bulan faşist anlayışlar söz konusu. Bu gerçeğe bir araştırma yazısında, “Günümüzde Fransa’dan Danimarka’ya, Almanya’dan İtalya’ya Avrupa’nın merkezindeki pek çok ülkede aşırı sağcı ve ırkçı siyasi hareketler ya iktidarda ya iktidar ortağı ya da güçlü birer muhalefet partisi olarak, parlamentolarda yer alıyor” tespitiyle dikkat çekiliyor.[3]
Dünyada hâkim olarak gerçekleşen dönüşümden Anadolu nasipsiz kalmaz. Bu ırkçı anlayışın siyasete uzanımı muhakkak Anadolu’da da mevzu bahis olacaktır. “MHP ve İyi Parti’den çıkması mümkün gözükmeyen bu ırkçı temsil anlayışı, ‘Milliyetçi Sol Parti’nin kuruluş mizahından öte Zafer Partisi ile mi vaki olacaktır?”
Her ne kadar Ümit Özdağ ırkçı olmadığını deklare etse ve buna biz de inanmasak bile, bu soru bugünden irdelenerek sebepleri, işleyişi ve neticeleriyle ele alınıp değerlendirilmeli. Bir çevre tarafından, altılı masanın etkisini kırmak suretiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için çalışmakla, diğer bir çevre tarafından ise Mossad’a ve küresel güçlere çalışmakla itham edilen Ümit Özdağ yoluna devam ederken, siyasî hayat gündelik hayattan daha hızlı akıp gidiyor.
Dipnotlar
[1] MHP’de Özdağ Kavgası ‘ABD ve İsrail’le Karanlık İlişkilere’ Kadar Uzandı, Haberler.com (e.t. 12.8.2022).
[2] 28 Nisan 2022 tarihli Cumhuriyet TV yayını (e.t. 12.8.2022).
[3] Dr. Muhterem Dilbirliği, Avrupa’da artan kurumsal ırkçılık ve aşırı sağ tehlikesi, Anadolu Ajansı (e.t. 12.8.2022).
Yorum Yazın
Yorum Ekleyin