Prof. Dr. Mehmet Çelik’in Selmân-ı Fârisî Hazretleriyle İlgili İddialarına Dair
[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=zeuDE9lMmmk]
1) Hoca daha başta Yahudi Mezheplerinden bahsederken Ferisileri Kitâbî kol, muvahhid damar, Hz. İsâ Aleyhisselâm’ın tebliğini dolayısıyla Efendimizle ilgili müjdeleri yaşayıp yaşatan mezhep olarak anlatıyor ki bu Ferisiler denilen mezhep böyle bir mezhep değildir, bahsettiği mezhep Essenîlerdir. Ürdün Petra’ya gelen Mezhep de zaten Essenîlerdir. Dolayısıyla, bu argümanlardan yola çıkmışsa Selmân-ı Fârisî’yi Ferisîlere değil Essenîlere nispet etmesi gerekirdi. Ferisîler ve Sadukilerin el-Bakara Sûresi’nin 62. Ayetiyle münasebeti söz konusu değildir.
2) el-Bakara Sûresi’nin Mûsevî ve İsevîlerden necât bulacak zümreye dair 62. Âyetinin nüzûl sebebini de Ferisîleri içine katarak anlatıp Süleyman Ateş’in ‘’Cennet kimsenin tekelinde değildir’’ makalesine atıf yapıyor ki burada iki büyük hata vardır;
a) Bu hatalardan birincisi bir üst maddede bahsetmiş olduğumuz gibi Muvahhid damarı bizzat bozan ve tahrif eden Ferisîlerin necât bulacak zümreye dahil edilmesidir.
b) İkincisi ise Süleyman Ateş’in tavrını buharlaştırma hatasıdır. Zira Süleyman Ateş bu ayetin kapsamını sadece Efendimizin risâlet ve nübüvvetinden evvelki Mûsevî ve İsevîlere deği günümüz Yahudi ve Hıristiyanlarına da tahsis etmekte böylece büyük müfessir Muhammed Ali es-Sâbûnî’nin; ”Oryantalizmden Etkilenenler Kur’ân-ı Kerîm’i Anlayamazlar” başlıklı makalesinin haklı bir şekilde hedefi olmaktadır.
3) Selmân-ı Fârisî Hazretleri’nin ‘’hendek kazma işiyle’’ bir ilgisi yok sözünün tutulabilecek bir tarafı yoktur. Tarihi belirlemede ölçü eğer rivayetse –ki mantığın kabul ettiği de budur- Hendek Savaşı ve hendek kazımı işinde Selmân-ı Fârisî Radıyallâhu Anh’ın öncü bir şahsiyet olduğu hemen bütün tarihçilerin ittifakla naklettiği, senedinde de problem olmayan rivayetlerle açıkça ortadadır.
Birisi çıkıp da bazı ironilerle ‘’hendek işiyle de ilgisi alakası yoktur’’ sözünü nasıl sarf edebiliyor?
4) Ferisîlerden olması hasebiyle, doğru bilgileri o mezhepteyken alan ve ahir zaman peygamberine dair müjdeleri de oradaki hocalarından alan Selman geldi peygamberi aramaya koyuldu deniliyor ki Ferisîler bir üst maddede geçtiği gibi Hanif çizgiye yakın bir mezhep/cemaat değildir. Ferisîlerden böyle bir şey çıkması beklenemez. Mûsevîliği Yâhudîliğe dönüştüren de, Zekeriya ve Yahya (Alehimesselam) Efendilerimizi şehit edenler de bu Ferisîlerdir.
5) Selmân-ı Fârisî’nin İran’lı oluşunun bir başka delili de Hz. Ömer döneminde İrân’ın fethi esnasında aldığı vazife ve kendi diliyle İranlılara muhtelif şehirlerde tebliğde bulunmuş olması, bu fethin her aşamasında öncü görevler almış olmasıdır. Bu da tarih kitaplarında ittifakla nakledilmektedir.
6) Hoca Selmân-ı Fârisî Radıyallahu Anh’ın İran’lı olmaya nispetini tarihçilerimizin bir harf hatasıyla ona yapıştırdıklarını söylüyor ki bu da tarihçilere karşı yapılmış açık bir zulümdür.
7) Tarih kitaplarında Selmân-ı Fârisî Radıyallahu Anh İrân Mecûsiliğine nispet edilmekle birlikte sonradan Hıristiyanlığa nispet edilmiş ve bu Hıristiyanlar arasındaki muvahhid/hanif damardan aldığı bilgilerle Efendimiz’in alametlerinden haberdar olduğu belirtilmiş ve zaman zaman o dönemki hayatına dair rivayetler de nakledilmiştir. Bu rivayetlerin yekünü de bize sağlıklı bir Selmân-ı Fârisî portresi sunma noktasında kâfidir.
Hoca hem diyor ki Dinler Tarihi bilgilerimizle bu tarihi mes’eleyi tashih ediyoruz diyor, hem de bu tashihatta izlediği yöntem ve söylemleri Dinler Tarihiyle örtüşmüyor.
Ne dememiz gerekiyor acaba! Essenilerle Ferisileri ayrıca sapla da samanı birbirine karıştırmış.
Ali Rıza Demircan hoca da yememiş içmemiş bu videoyu facebook sayfasında paylaşarak Mehmet Çelik’i desteklemiş!
Yorum Yazın
Yorum Ekleyin