Elin oğlu halkı yönetime dahil etme noktasında böyle bir şey icat etmiş. Onlardan evvel bunu uygulayan bir toplum var mıydı, bunu şimdilik bilemiyoruz. İleride belki başka şeyler de buluruz. Bu paragrafta zaman tünelinde yolculuktayız. Ama bu zaman tüneli facebooktaki zaman tüneli değil, harbi zaman tüneli. Binlerce yıl evvelinde, antik Yunan’da, büyük amfilerden birisindeyiz. Bizim sokaklara doğru geliyoruz…
Bizim konuyu tartışacağımız husus bir bakıma, insanlığın gün geçtikçe geliştiği tezini savunan tarihselcileri de reddeden bir durumdur. Adamların binlerce yıl evvel yaptığının bizler bugün af buyurun ama resmen içine ediyoruz. Hangi gelişmişlik? Hangi sosyo-kültürel evrimleşme?
Bu kadar rezil bir seçim geldi mi bilemiyorum bu memleketin hatta insanlık tarihinin bir kesitinde ama sosyal medya önceki seçim arifelerinde, bu seçim arifesindeki kadar yaygın bir kullanım alanına sahip bulunmadığından zannetmiyorum gelmiş olabileceğini. Bugünkü manzara başlığa yazdığımızla dahi kalmıyor, şüphesiz çok daha ilerilere gidiyor.
İktidar Partisinden başlayarak gidelim, demokrasinin gereği abi, çoğunluk kimdeyse, düdük onda!
-Halk Partililer arasına karışıp da dinin şiarlarına laf atan ve böylece Halk Partisinin reylerini azaltmaya çalışan Ak Partilileri mi ararsınız…
-Twitterin kapatılmasının akabinde kutuplaşmayı artırmak maksadıyla Akp karşıtlarını sokağa dökmek için twit re-twitlemesi patlatan ve de bunu partinin resmî teşkilatıyla bağlantılı olarak yaptıkları ortaya çıkan, ne acı ki; bunu yaparken iyi bir iş yaptığını zanneden şaklabanları, palyaçoları mı ararsınız…
-Akp’nin oyları geçersiz sayılsın diye seçmene, AKP’ye evet mührünü vurduktan sonra CHP’ye de bir çarpı atın ya da Rabia işareti çizin veya Rabia yazın diyen, sadece demekle de kalmayıp bunu propagandaya dönüştüren hem de en acısı bunu Millet Vekili düzeyinde yapan, kendisini Millet Vekili zanneden ama hakikatte iblisin vekili olmaktan başka bir şey olmayan Halk Partilileri mi ararsınız…
-Kitleleri ve zümreleri rey verme noktasında yönlendirebilecek nüfûza sahip alim –hoca-kanaat önderi zevâtın adına yine onların ağzından klavye başı açıklama üreterek ya da onların bazı konuşmalarını lastik gibi bir sağa bir sola çekmek suretiyle farklı şekilde servis ederek insanları kendi partisine rey vermeye yönlendiren çapsızları mı ararsınız…
-İktidar hırsı ya da iktidardakilere olan garezi sebebiyle televizyonları ve gazeteleri, bununla da kalmayıp interneti kullanan, insanların fikirlerini manipüle eden azgınları mı ararsınız…
-Sürekli demokrasi demokrasi diyen fakat yeri geldiğinde kaleşnikoflarla sandık başlarına çöreklenip insanları anarşi ve terörün siyasi platformdaki temsilcisine rey vermeye zorlayan hayat süren leşleri mi ararsınız…
-Yasadışı dinlemelerle ve mahrem görüntülerle elde ettikleri malzemeyi, tehdit ve şantaj gayesiyle kullanan, bunları yayımlamak suretiyle bundan prim yapacağını ya da karşısında bulunduğu siyasi oluşuma oy kaybettireceğini sanan, bu uğurda insanların hayatını, ailesini, ve dahi çoluk-çocuğunu kullanmaktan çekinmeyecek kadar alçaklaşan, ahlak, vicdan ve insaf fukarası deyyusları, hatta ve hatta bunu birtakım karanlık dış bağlantılarla yaptığı aşikar olan hainleri mi ararsınız…
Her ne ararsanız hepsi de –burada sadece numunelerini görmüş olduğunuz bu basit örneklerden anlaşılacağı üzere- bol miktarda mevcut.
Darbeler, ihtilaller, faşist iktidarlar da dahil demokrasi demokrasi olalı tarih boyunca bu derece tahrip edilmemiş, icat olunduğuna bu derece pişman olmamıştır herhalde. Bu başarı bizim!
Demokratlar bugün, Antik Yunandaki babalarını dahi hiçe saymış, böylelikle alenen onların da canına okumuş oluyorlar bir bakıma.
Buna ne demeli? Hadi bakalım kolay gelsin…
Yorum Yazın
Yorum Ekleyin