İsmailağa Camii İmam Hatibi Salih Topçu Hoca Efendi; ilmi, birikimi ve üslûbu ile ilmî gelenekten ve muteber kadim kaynaklardan kopmadan her hafta saatlerce sohbet ve vaazın mümkün olduğunu ortaya koyuyor. Sarsılmaz kıstas ve miyarımızın tavizsiz bir şekilde muhafazasıyla beraber nasıl hizmet edilebileceğini gösterip öğretmesi bakımından tüm mü’minlere ve bahusus ilmî alanda faaliyet gösterenlere büyük bir örnek teşkil ediyor. Duruşu, takvası ve tercihlerindeki isabetin kaynağı, manevî bereketin yanında zahirî ve batınî manada yetişmesinde saklı…
İlim Tahsil Hayatı ve Yetişmesi
İbn Haldûn, kişiliğin gelişimi ve karakter kazanımı konusunda; beslenme, iklim, fizikî ve coğrafî şartların belirleyici özelliğini uzun uzadıya anlatır. Bu bağlamda Karadeniz insanının genel karakteristiğinin ahlâk-ı İslâmiye ile mezcolunması konusunda emsal olan Salih Topçu Hoca Efendi, rütbelerin en yücesi olan ilim rütbesini tercih ederek, rızâ-yı Hakk’a eriştiren yola baş koydu. Hıfzını, 7 ay gibi kısa bir sürede ikmal eyledi. Hamele-i Kur’ân esamesine adını yazdırdığında 11 yaşındaydı. Daha sonra Rize’nin Pazar İlçesi’ne bağlı Tütüncüler Köyü’nde Resul Bölükbaş Hoca Efendi’nin medresesinde ulûm-i İslâmiye tahsiline adım attı. İslâmî ilimlerin temeli olan Arapçaya ait âlet ilimlerini okudu. Orada bulunduğu dönemde, Cübbeli Ahmed Hoca Efendi de medrese arkadaşları arasında yer alıyordu.
Medrese müfredatında yer alan ders ve kitapları kısa süre içerisinde tamamlayan, zekâsı, üstün kabiliyeti ve yüksek gayretiyle ilim yolunda az zamanda çok mesafe kat eden ve 11 sene boyunca yüksek derecede ilim tahsiliyle önemli bir mevkie vasıl olan Salih Topçu Hoca Efendi, erken yaşta talebe okutmaya başladı.
İsmailağa camiasının ilmi, dirayeti ve tedrîsât konusunda kemalâtıyla önde gelen âlimlerinden Muhammed Yelkenci Hoca Efendi de ilim yolculuğuna Salih Topçu Hoca Efendi’nin rahle-i tedrîsâtında başlamış; emsile, binâ, avâmil ve maksûd gibi temel kitapları onun ders halkasında tamamlamıştır. İlimde yüksek mevkii haiz, günümüzde üst düzey resmî makamlarda görev yapan birçok şahsiyetin yanı sıra, bölge vekilliği gibi hususî vazifeleri ifa eden, aralarında merhûm Mahmud Süreyya (Okanoğlu) Hoca Efendi’nin de bulunduğu daha pek çok hoca efendi onun dizi dibinde yahut riyasetinde yetişmiştir.
Hizmet Ehli Kimliği
Büyüklerin menâkıbına baktığımızda, ortak özelliklerinin hizmet konusunda her safhada üstün gayret olduğu gerçeğiyle karşılaşırız. Salih Topçu Hoca Efendi de ilim yolculuğunda fedakârlıktan, hizmet alanında da geri durmamış, talebelik hayatının üçte ikisini çay kesip toplamak ve ağaç kesip odun taşımak gibi işlerle, medreseye hizmetle geçirmiştir.
Mezun olduğu medresede hocalığa 1987’ye kadar devam eden Salih Topçu Hoca Efendi daha sonra Of ilçesinin Yemişalan Köyü’nde Arapça hocalığına başlamış ve orada 9 sene kadar talebe okutmuştur. 1996 senesinde Of ilçe merkezinde bir medrese tesis ederek 20 sene boyunca idareci-hoca olarak faaliyetlerine devam etmiştir.
Karadeniz Bölge Vekilliği
Zahirî ilimlerle iştigalinin yanında, Mahmud Efendi Hazretlerine intisâb ve o büyük velînin rehberliğinde seyr-i sülûk etmek suretiyle batınî ilimde de adım adım ilerledi. Of vekili Osman Gündoğdu Hoca Efendi’nin vefatı üzerine 2006’da Of vekili ve Karadeniz bölge vekili olarak irşâd hizmetlerini üstlendi. İlmî seyahatlerini senelerce sürdürdü. İllerden ilçelere, kasabalardan köylere; Artvin’den Vakfıkebir’e varıncaya kadar bölgede ayak basmadık yer bırakmadı. Haftanın yedi gününü de sohbet meclislerinde vaaz u nasihat ve emr-i bi’l-ma‘rûf ile geçirdi. Öğlen hanımlara, akşam erkeklere olmak üzere haftada on beşin üzerinde sohbet meclisi tertip etti ve aynı zamanda perşembe günleri Eskipazar Kavak Camii’nde mutat sohbetlerini sürdürdü. Daha sonra, tarihî ilim, irşâd ve sohbet merkezi olan İsmailağa Camii’nde vazifeye başladı ve İstanbul merkezli çalışmalarıyla emeğine emek, hızına hız kattı. Aynı zamanda, Of’taki medresesinde ders vermeyi de bırakmadı.
Mahmud Efendi Hazretlerinin memleketinde, temellerinin atılmasına öncülük ettiği o büyük velînin adını taşıyan ve şimdilerde inşaat hâlinde bulunan büyük külliye tamamlanmayı, cüzleriyle beraber hizmete sunulmayı beklemektedir.
İsmailağa Camii İmam Hatipliği
İsmailağa Heyeti’nin istişareleri ve Mahmud Efendi Hazretlerinin tensipleri neticesinde 2014 senesi Aralık ayında İsmailağa Camii’ne tayin olunan Salih Topçu Hoca Efendi vazifesine hâlen devam etmektedir.
Cuma namazı öncesi ve normal şartlarda her gün ikindi namazlarını müteakip ve dinî açıdan önem taşıyan faziletli gecelerde İsmailağa Kürsüsünden cemaate hitap eden hoca efendi; pazar sabahı erkek, pazartesi sabahı ise hanımlara yönelik haftalık sohbetlerini Sultan Selim Camii kürsüsünden icrâ etmektedir. Bununla beraber, yurt içinde ziyaretlerine devam ederek birçok il ve ilçede sohbet meclisleri tertip etmektedir.
Gurbetçilere Şefkatle Kucak Açışı
Ümmet dertlisi Salih Topçu Hoca Efendi, imkân buldukça yurt dışı ziyaretlerine de ağırlık vererek tebliğ, davet ve emr-i bi’l-ma‘rûfun, küfür memleketlerinin karanlığına kandil olması için uğraştı. Birçok ülkede Müslüman kardeşlerimizin, ihvân ve muhibbânın sohbetlerden mahrum kalmaması için seferber oldu. Bilhassa Avrupa’da gurbet içre gurbet yaşayan mü’minlere, altında yaşadıkları zulmetin zifiri karanlığında İslâm’ın aydınlık yolunu göstermeye çalıştı. Hayatı Müslümanca yaşayabilme imkânı bulunan memleketler varken küfrün hâkimiyeti altında yaşamanın câiz olmadığını her fırsatta deklare edip bilhassa nesillerin muhafazası ve İslâm ahlâkıyla mündemiç şekilde yetişebilmeleri için yurtlarına dönmeleri gerektiğini telkin etti.
Hocalık Mesleğinin Şahsında Tecessümü
Âlimlerimiz, ilmiyle amel eden ve cehd u gayret ile olanca gücünü ilim yolunda sarf eden ulemayı ifade etmek için fakîhu’n-nefs terkibini kullanırlar. O özelliğe sahip şahsiyetler; canıyla, kanıyla, hâl, hareket ve duruşuyla âdeta yürüyen ilim kimliğine kavuşmuş kimselerdir. Bazı hocaların durumu da aynen öyledir. Hocalık onların ruhuna işlemiş, hayatına nakşolunmuştur. İlim taliplisi birine rastladıkları anda hiçbir şeye ihtiyaç duymadan tedrîs işine girişiverirler. Taşındıkları yerleşim birimlerinde derhâl bir medrese tesis edip ilmî faaliyetleri başlatırlar.
Salih Topçu Hoca Efendi de hocalığı her şeyiyle hazmetmiş, hayatını tamamen bu işe adamış ve bu mesleğin bir tür tecessümü hâline gelmiş şahsiyetlerdendir. Sahip olduğu bu özelliğe, hocası Resul Bölükbaş Hoca Efendi de İsmailağa Camii’nde îrâd ettiği bir cuma sohbetinde, “Salih hoca acayip ders okutur; kendisinden mutlaka istifade edin. Eğer okutmazsa, bana söyleyin!” sözleriyle şahitlik etmiştir
Hocalık mesleğiyle olan ayniyetini ifade sadedinde pek çok örnek nakledebilmek mümkündür. Nitekim Cenaze namazlarında imam efendinin namazı tarif ettiği bölümde söz cenaze duasını bilmeyenlere geldiğinde, “Bilmeyenler ‘Fâtiha Sûresini’ duâ niyetiyle okuyabilirler” gibi bir yaklaşımda bulunmak yerine, “Bilmeyenler hemen ezberliyorlar. Onu bilmeden, öğrenmeden olmaz! Buradan ayrıldıktan sonra hemen öğrensinler!” diyerek söze girmesi, onun her fırsatta öğreticiliğinin ve öğrenmeye teşvik edici bir şahsiyet oluşunun göstergesidir.
Sohbetlerinde zaman zaman îrâba yönelik tahlillere girişmesi, âyet-i kerîmelere kırık mana verirken teknik açıklamalara yer vermesi, kendisini ayaküstü ziyaret edenlere dahî ilim tahsili konusunda tavsiyelerde bulunmasının yanı sıra nasihat ve ikazlarını şefkatle, tatlı-sert şekilde aktarması da bu anlamda açık misallerdendir.
Veciz Sohbetleri, Unutulmaz Hutbeleri ve Üslûbu
Salih Topçu Hoca Efendi’nin en çok dikkat çeken hususiyeti, Mahmud Efendi Hazretlerine olan bağlılığıdır. Mihrabda duruşundan sohbet üslûbuna, hutbe okuyuşundan takva ve zühd anlayışına kadar birçok noktada Mahmud Efendi Hazretlerini hatırlatmakta, onun izinden yürüyen bir kimse olarak aynı hassasiyetlerin idraki konusunda halk içerisinde emsal bir şahsiyet olarak temâyüz etmektedir.
Pazar ve pazartesi sohbetlerine yönelik yoğun teveccüh ve sırf hutbelerini dinlemek için gösterilen rağbet; veciz ifadelerinin, geçmişi günümüzle bağdaştıran misallerinin, her konuyu Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat idrakiyle yorumlayıp değerlendirme tecrübesinin ve meseleleri herkesin anlayabileceği şekilde tahlil etmedeki maharetinin bir neticesi olmalıdır.
Gönüllere Tesiri ve Fikriyata Katkısı
Sohbetleri dinleyiciler için; sahâbeye, sulehâya ve evliyâya muhabbetin, garip zamanda edeb ve âdâbın, ta‘zîm ve hürmetin gönüllerde yeşerip yerleşmesi konusunda âdeta aşı niteliğindedir. İslâm dünya görüşü doğrultusunda gündeme ilişkin ortaya koyduğu değerlendirmeleri, şuur kazandırıcıdır. Güncel ilmî tartışmalara dahli, itikadî açıdan sorun teşkil eden ve halkın gündemine gelen meselelerde aykırı görüş sahiplerine reddiye niteliğinde açıklamalarda bulunması ve ortaya atılan şüpheleri izaleye yönelik izahlara geniş yer vermesi, insanların dini ve imanını muhafaza konusunda yüksek bir hamiyet-i dîniye örneğidir.
Yazılacak çok şey varsa da bu kadarla iktifa edip hatm-i kelâm eyliyor, ilminden müstefid ve örnek şahsiyetinden nasipdâr olmaya gayret ettiğimiz hocamıza Mevlâ Teâlâ’dan sıhhat, selâmet ve âfiyet üzere uzun ve bereketli ömürler niyâz ediyoruz. İnternet üzerinden yayımlanan sohbetlerine buradan ulaşabilirsiniz.
Yorum Yazın
Yorum Ekleyin