Mişkâtü’l-Mesâbîh, gerek ders kitabı olarak, gerekse de cemaatlerle yaygın bir şekilde okunan ve okutulan bir eserdir. Osmanlı medreselerinde ve Türk coğrafyasının muhtelif yörelerinde medreselerde de ders olarak okutulmuştur. Eserin okunmasına sahîhayn ve sünen kitapları kadar olmasa da geniş bir çevrede devam edilmiştir. Eser bu özelliğini, Osmanlı’nın tarih sahnesinden çekilmesiyle birlikte bilhassa Anadolu’da kaybetmiştir. Son dönemde birçok hocamız tarafından tercih edilmesiyle beraber[1], bu topraklarda daha önceki asırlarda gördüğü teveccühe yeniden kavuşmuştur ve bu konumunu günümüzde de hâlen muhafaza etmektedir.
Peki… Neden Mişkâtü’l-Mesâbîh?
Hadis okumaları denildiğinde tercih noktasında elbette birçok kitap tercih edilebilir. Fakat Mişkâtü’l-Mesâbih’in birçok hadis kitabını ihtiva etmesi ve üzerine pek çok şerh yazılmış olması, ayrıca ihtiva ettiği hadislerin ana kaynağı üzerine yazılmış olan şerhlerin sayısının da çok fazla olması, eserin okunmasını ve okutulmasını cazip kılmaktadır.
Mişkâtü’l-Mesâbih: İmam Beğavî’nin (Rahimehullâh) Mesâbîhü’s-Sünne’si üzerine Hatîb et-Tebrîzî’nin (Rahimehullâh) detaylı bir çalışmasıdır. Bu eser, şu Hadis Kitaplarını havidir:
- Kütüb-i Tis’a: Sahihayn, Sünen-i Erbaa, Dârimî, Muvatta‘ Ahmed ibni Hanbel’in (Rahimehullâh) Müsnedi.
- Diğer Mutemed Eserler: Dârekutnî’nin es-Sünen, Beyhakî’nin Şu‘abü’1-Îmân ve Endülüslü muhaddis Rezîn ibni Muâviye es-Sarakustî’nin et-Tecrîdü’ş-Şıhâh ve’s-Sünen isimli eserlerini; İmam eş-Şâfiî’den, İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe’den gelen bazı rivâyetlerin yanı sıra Hatîb et-Tebrizî’nin diğer bazı ilaveleri.
Bu Eseri Tercih Etmenin Avantajları
Bu kitabı okuyan ve okutan kişinin şöyle bir avantajı vardır. Mesela okuyucunun ya da okutucunun bu eserin 1. Faslına kaydedilmiş olan Sâhih-i Buhârî’de geçen bir rivayeti okuyacağını ya da açıklayacağını varsayalım;
- Sâhih-i Buhârî üzerine yazılmış onlarca şerhten ki mesela Hattâbî, Kastallânî, Aynî, İbn Hacer gibi şârihlerin çok önemli şerhlerinden,
- Kütüb-i Sitte üzerine yazılmış şerhlerden,
- Mesâbîhü’s-Sünne üzerine yazılmış olan ve sayılarının kırkı ulaştığı ifade edilen şerhlerden,
- Mişkâtü’l-Mesâbîh üzerine direkt ve müstakillen yazılmış olan onlarca şerhten, mesela bunların en meşhurlarından;
- Tîbî’nin el-Kâşif fan Hakâiki’s-Sünen Şerhü’t-Tercüme-i Ba‘zi’l-Ehâdisi’ş-Şerîfe min Mesâbihü’s-Sünne’sinden,
- es-Sehâvî ve Seyyid Şerif Cürcânî’nin hâşiyelerinden,
- Molla Aliyyü’l-Kārî’nin Mirkatü’l-Mefâtîh’inden,
- İbni Hacer el-Heytemî’nin Fethu’l-İlâh fî Şerhi’l-Mişkât’inden,
- Abdülazîz ibni Muhammed el-Ebherî’nin Minhâcü’l-Mişkât’inden,
- Abdülhâk ibni Seyfeddin ed-Dihlevî’nin Eşi’atü’l-Lemacât (Fasça), Lemefâtü’t-Tenkih fî Şerh-i Mişkâti’l-Mesâbîh (Arapça) ve Esmâ’ü’r-Ricâli Mişkâti’l-Mesâbîh adlı eserlerinden,
- Ekmelüddîn Yûsuf ibni İbrahim ibni Muhammed eş-Şirvânî’nin Hidâyetü’ş-Şabîh fî Şerh-i Mişkâti’l-Mesâbîh’inden,
- Nûrülhasan ibni Sıddîk Hasan Hân’ın er-Rahmetü’1-Mühdât ilâ men Yündü Ziyâdâti’l-cilmealâ Ehâdîsi’l-Mişkât’inden,
- Seyyid Ahmed Hasan ed-Dihlevî’nin Tenkihu’r-Ruvât fî Tahrîci Ehâdîsi’l-Meşâbîh ve’l-Mişkât isimli eseri,
- Muhammed İdrîs el-Kandehlevî’nin et-Taciîku’ş-şabîh ‘alâ Mişkâti’l-Mesâbîh isimli eseri,
- Ebü’l-Hasan Ubeydullah b. Muhammed Abdüsselâm el-Mübârekfûrî’nin Mirkâtü’l-Mefâtîh Şerhi Mişkâti’l-Mesâbîh isimli eseri, – Abdülmü’min ibni Ebî Bekir ez-Za’ferânî, el-Yenâbî fî Şerhi’l-Mesâbîh, – Aİâeddin Ali ibni Selâhaddin es-Sehûmî, Menhelü’l-Yenâbî fî Şerhi’l-Mesâbîh – Muzhirüddin Hüseyin ibni Mahmûd ez-Zeydânî, el-Mefâtîh fî Şerhi (haüi)’l-Mesâbîh – Muzhirüddin Hüseyin ibni Mahmûd ez-Zeydânî ve Zeynülarab Ali ibni Abdillâh ibni Ahmed en-Nahcuvânî, Şerhu’l-Mesâbîh isimli eserlerinden (Eser hakkında yapılan diğer şerhler ve çalışmalar için Yûsuf Abdurrahman el-Maraşlı bilgi vermektedir.) istifade etmek suretiyle eser üzerine çalışma yapabilecektir.[2]
Nakletmiş olduğumuz bu liste sadece Sâhih-i Buhârî’de kayıtlı olan hadîs-i şerîflerden sadece birine yönelik, konumuzla ilgili kısa bir analizden ibarettir. Benzer analizi Sâhih-i Müslim’de kayıtlı bulunan hadîs-i şerîflerden biri için de diğer kitaplarda kayıtlı bulunan hadîs-i şerîflerden her biri için de yapabilmek ve yapıldığı takdirde böyle uzun uzun listelerle karşılaşabilmek mümkündür.
Ayrıca Mişkâtü’l-Mesâbîh’te sadece sahâbe tabakasındaki râvîler zikredilmiş, metinler kaydedilirken diğer râvîlerin zaptı terk edilmiştir. Dolayısıyla bu eser üzerine ricâl yönünden yapılmış çok sayıda çalışma da bulunmaktadır.
Okuyucusuna bu kadar çok seçenek sunan bir kitaptan bahsediyoruz. İnsan karşısındaki manzaraya baktığında: “bu nasıl bir müktesebat, nasıl bir miras, nasıl bir bereket, nasıl bir ihsan, nasıl bir lütuf ve zenginliktir” demekten kendisini alamıyor.
Üstâz Merhum İsmail Çetin Efendi ve Mişkât Şerhi
Mevlâ Te‘âlâ sadece şu telif ve müellif isimlerini okumakla aldığımız zevkten ve hissetmiş olduğumuz heyecandan ötürü dahi ulemânın cümlesinden râzı ve memnûn olsun; her birinin makâmlarını âlî eylesin. Âmîn…
Dipnotlar
[1] Emin Saraç hocamız başta olmak üzere, bu eseri okutan Ebubekir Sifil, İhsan Şenocak, Talha Hakan Alp ve Yakup Çiçek hoca efendilerin, bahsetmiş olduğumuz yaygınlığa katkıları muhakkak son derece büyük olmuştur. Hocalarımıza sıhhat, selâmet, âfiyet ve selâmet dileriz.
[2] Listelemeye çalıştığımız eserler hakkında, Hadis Usûlü ve Hadis Edebiyatı kitaplarından, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi’nin ‘’Mesâbîhü’s-Sünne’’ maddesinden, Ebubekir Sifil ve İhsan Şenocak hoca efendilerin Mişkâtü’l-Mesâbîh derslerinin ilk celselerinden detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Yorum Yazın
Yorum Ekleyin